Anasayfa / Kahramanlar / Alpha

Önerilen Eşya Dizilimi

Eşyalar

Cesaret Botları
Kinci Balta
Avcı Darbesi
Vahşi Güç Zırhı
Kıyamet Kanatları
Athena’nın Kalkanı

Amblem

Özel Savaşçı Amblemi

Savaş Büyüsü

Pençe

Yetenekler

Beta, İleri!

Alpha, bir beceri kullandıktan sonra saldırması için Beta’yı çağırır. Beta tarafından 2 defa vurulan rakipler Kilitli Hedef olarak işaretlenir.

Kilitli Hedef: Alpha, işaretli bir hedefe hasar verdikten sonra, Beta bir lazer ateşleyerek 80 (+80% Ekstra Fiziksel Saldırı) (+8* Kahraman Seviyesi) Gerçek Hasar verir ve ona kısa süreli güçlü bir yavaşlatma etkisi uygular.

Hikaye

“Laboratuvar 1718 Tarafından Yaratılmış Saf Bir Cyborg.”

Laboratuvar 1718 tarafından üretilen saf bir cyborg. Yaratıcısı tarafından Saber‘ı avlamak ve öldürmekle görevlendirilen Alpha‘nın Saber’a duyduğu yakıcı nefret, onu bu rol için ideal bir aday yapar.

İnsan hayatının doğuşu genellikle umutla ilişkilendirilir. Ancak Laboratuvar 1718 tarafından yaratılan yapay yaşamların ardında, kötü komplolar ve cinayetler vardı; ne kutlama ne de sevinç… Alpha, bu laboratuvarın hayata karşı işlediği küstahlığın en uç örneğidir.

50 yıl önce, büyük bilim insanı Dr. Baker, insan deneyleri konusundaki fikir ayrılıkları nedeniyle Eruditio‘dan ayrıldı. İnsan ırkını geliştirme hayaliyle, bir adada Laboratuvar 1718‘i kurdu. Ona göre, Eruditio ile yolları ayrılsa da nihai hedef aynıydı: insanlığa refah getirmek.

Ancak laboratuvara katılan diğer çılgın bilim insanları, kontrolünü kaybetmesine neden oldu. Sonunda, idealist bilim insanı Dr. Baker, meslektaşı Profesör Giraad tarafından sırtından bıçaklandı. Giraad, laboratuvarın kontrolünü ele geçirdi.

Octavius, Eruditio’dan kovulan başka bir bilim insanıydı. İnsan deneyleri yerine tamamen mekanik malzemelerden oluşan bilinçli bir insan yaratma peşindeydi. Alpha-Beta projesini önerdi: Alpha ve Beta adlı ikiz süper savaşçılar.

Ancak laboratuvar yönetimi bu fikre ilgi göstermedi. Octavius sabırla bekledi, ta ki fırsatı doğana kadar…

O fırsat, Saber‘ın laboratuvardan kaçışıyla geldi. Sinir sistemine yerleştirilen çiplere dayanamayan Saber, laboratuvarın büyük bir kısmını yıktı. Octavius‘un laboratuvarı da bu kaostan nasibini aldı. Geliştirme aşamasındaki Beta tamamen yok oldu, sadece Alpha kurtuldu.

Olay yerine koşan Octavius kahkaha attı. Herkes onun delirdiğini düşünse de, aslında fırsatı görmüştü. Saber‘ın kaçışı, Profesör Giraad‘in “insan silah” projesini çökertti. Octavius, bu kargaşada kendi planını sundu: “Bilinçli cyborglar ihanet eder, ama saf bir yapay insan… Laboratuvar 1718’e sadık kalır.”

Böylece, Laboratuvar 1718‘in kaynaklarıyla Alpha hayata geçti.

Ağır zırh giymiş bir şövalyeyi andırıyordu. Yaratıcısının planladığı gibi, laboratuvara koşulsuz sadakati vardı. Ayrıca, diğer robotlardan çok daha üstün güç ve silah sistemleriyle donatıldı. Gerçek bir **”Alpha”**ydı: üstün bir mekanik savaşçı.

Alpha‘nın ilk görevi, Saber‘ı yok etmekti. Yanına dönüştürülmüş bir savaş makinesi olan Beta‘yı alıp yola çıktı. Ancak Octavius‘un bile tahmin edemediği bir şey vardı: Alpha‘nın zihninde bilinç tohumları filizleniyordu.

Alpha, Saber‘ın laboratuvara saldırdığı geceyi net hatırlıyordu. Beta ile aynı anda bilinç kazanmışlardı ve derin bir bağla birbirine bağlıydılar. Saber, Beta‘yı parçaladığında, Alpha onun korkusunu ve acısını kendiymiş gibi hissetti. İnsanların “nefret” dediği bu duygu, onu ele geçirdi. Beta ile olan bağı, kan bağından bile güçlüydü. Saber, Alpha‘nın kardeşini almıştı…

Saber‘ın kaçtığına benzer fırtınalı bir gecede, Alpha onu buldu. İlk çarpışmada ağır hasar aldı ve Saber son darbeyi indirecekti ki, Beta araya girdi.

Saber beklenmedik şekilde kılıcını çekti. Alpha ve Beta‘ya baktı. Onları sadece kuklalar sanmıştı, ama şimdi ruh izleri görüyordu. Alaycı bir gülümsemeyle, “Ruhsuz bu hurda yığınları beni yenemez!” diyerek yağmurun içinde kayboldu.

Alpha‘nın zihninde bir soru takıldı: Ruh nedir?

İntikam hırsından vazgeçmedi. Ancak ruhun sırrının, güçlenmekte yattığına inandı. Fırtına dindiğinde, Beta‘yı kollarında taşıyan Alpha‘nın sisteminde bir sonuç yanıp sönüyordu: Ruh, güçtür. Ruhumu bulmalıyım!