Atlas

Hikaye

“Mühürden kurtulan Abis Denizi yaratığı.”
Atlas, Antikler tarafından derin denizde mühürlenmiş eski Abis Denizi yaratıklarından biridir. Atlas, geçmişte Abis Denizi’nde İzlanda Golemleri tarafından inşa edilen Mekayı buldu. Mekayla bütünleşerek Abis Denizi’nden kaçtı ve dünya denizlerine yayılarak bilgi toplamaya başladı. Yasağı kırıp kendi türünü özgürlüğe kavuşturabileceği günü sabırsızlıkla bekliyor.

Hikaye
Karanlık, soğuk ve gizemli derin deniz, Dawn Toprakları’ndaki keşfedilmemiş son sınırdır. Yüzeyden aşağıya doğru inildikçe güneş ışığı kaybolur ve sıcaklık düşer, ardından tam bir karanlık başlar. Burası, akıntıların ve yüksek basıncın Eruditio’nun icat ettiği en gelişmiş malzemeleri bile parçalayabileceği kadar güçlü olduğu Abis Denizi olarak adlandırılır. Burası bir yaşam yasak bölgesidir ve hiçbir insan buraya ayak basmamıştır. Sadece terk edilmiş ve yok edilmiş medeniyetlerin kalıntıları burada birikmiştir.

Yine de burada sadece ölüm yoktur. Atlas da dahil olmak üzere birçok inanılmaz ve tarif edilemez yaratık, bu tehlikeli bölgede nesiller boyu mücadele ederek çoğalmıştır. Onlar, Dawn Toprakları’ndaki en eski canlılar arasındadır ve güç için element yaratıklarını yutmaları, Antikler tarafından bu en derin yere hapsedilmelerine neden olmuştur. Güçlü Yasak, ışığı, ısıyı ve yukarı çıkış yolunu engellemiştir. Yüksek basınçlı ortama uyum sağlamak için kabuklarını ve gereksiz yapılarını attılar ve çeşitli akışkan şekiller geliştirdiler. Sonsuz karanlıkta, kavga ve çatışma yoktur, sadece var olma, değişim ve döngü yasası vardır.

Ancak nesiller boyunca bazı şeyler yavaş yavaş değişti. Bu değişiklikler okyanusun altından değil, yukarıdan geldi. Medeniyetlerin ardı ardına gelişi ve sürekli savaşlar sadece karayı değil, denizleri de etkiledi. Her şey kötüleşmeye başladı. Abis Denizi’ndeki yaratıklar, daha da kötüleşen duruma artık uyum sağlayamıyordu. Solma ve ölüm, uyarı vermeden geldi. En büyükleri ilk önce mücadele etti. Bu devasa lifli yaratıklar, dokunaçlarını ve bedenlerini kıvırarak yukarı doğru hücum ettiler, ancak Yasak nedeniyle parçalandılar.

Diğerleri kaderlerini anlayamadı, ancak bir değişikliğe ihtiyaç duyduklarını biliyorlardı—bu, tüm canlıların içgüdüsüdür. Bu yüzden çözüm yolları düşünmeye başladılar. Yasak’ı kırmaya çalıştılar. Sonunda Abis Denizi’nden kurtulan tek mahkum, Atlas oldu. En deneyimli birey olarak, Abis Denizi etkilendiğinde değişimi türünden daha erken hissetti. Kaçış için ilk hazırlanan oydu.

Parçalanan bedenler, diğer yaratıklara bedenlerinin ezici güce karşı savunmasız olduğunu hatırlattı. Yasak’ı kırmak için sert bir kabuk geri kazanmalıydı. Atlas, derinlerde dolaşarak aramaya devam etti. Ta ki bir gün, o medeniyet kalıntıları yığını içinde kaderini bulana kadar—Meka Nöbetçisi, devasa bir antik mekanik zırh. Bu büyük şeyler, bir zamanlar Kuzey Vadi’yi yöneten İzlanda Golemleri tarafından savaş makineleri olarak üretilmişti. Antik golemlerin yok olmasından sonra, sonraki medeniyetler tarafından terk edildiler, okyanusa atıldılar ve dünya tarafından tamamen unutuldular.

Atlas, yavaşça Meka Nöbetçisi’ne yaklaştı ve kontrol çekirdeğinin eksikliği nedeniyle deniz tabanında çürüyen bir demir hurdası gibi durduğunu gördü. Daha sonra makinenin merkezine girdi, dokunaçlarını uzattı, her bir ekleme enjekte etti ve kontrolü ele almaya başladı. Gürültülü bir sesle birlikte, binlerce yıldır uyuyan Meka Nöbetçisi gözlerini yeniden açtı. Unutulmuş beden ve terk edilmiş ruh mükemmel bir şekilde birleşti.

Devasa Meka Nöbetçisi, Yasak’ı kırdı, derinlerden yüzeye fırladı ve denizin üzerine zıpladı. Artık dünya yeni bir oyuncuyu karşılamaya hazırdı—Atlas, Demir Zırhlı Kraken.

Atlas bu dünyaya karşı tuhaf ve meraklı hissetti. Öğrenme ve güçlenme arzusuyla ulaşılabilir tüm denizleri ziyaret etti. Canlılardan, ırklardan ve medeniyetlerden bilgi çekti. Bu arada, Meka Nöbetçisi’ni kontrol etme becerisi giderek daha da ustalaştı, sanki makine onun için özel olarak yapılmış gibi. Ancak ne kadar zaman geçerse geçsin, Atlas’ı bir düşünce hep rahatsız ediyordu—türü hala dünyanın en büyük hapishanesi ve en uzak yeri olan Abis Denizi’nde mücadele ediyordu.

Şimdi Atlas’ın sadece sert bir zırhı değil, aynı zamanda bir planı var. Abis Denizi ile dünya arasındaki Yasak’ı kırmayı ve türünü ebedi hapisten kurtarmayı hedefliyor. Kuzey Vadi denizlerinde bir yerlerde, sadece korsanların inandığı gizli bir hazine var. Bu hazine, yenilenme gücüne sahip ve tüm bir okyanusun ekolojisini değiştirebilecek kadar güçlü. Atlas, bu hikayeyi ilk duyduğu andan itibaren onu istiyor.