Fanny

“Savaş alanında bir kılıç dansçısı.”

Fanny, Tigreal’ın küçük kız kardeşidir ve çocukluğundan beri ailesi ve ağabeyinin koruması altında büyümüştür. Ancak Tigreal, savaşta yapılan bir hatanın sorumluluğunu üstlenerek evi terk etti. Ailesinin engellemelerine rağmen Fanny orduya katıldı ve kendi tasarladığı silahlarla birbirinden zorlu görevleri başarıyla tamamlayarak kendi ayakları üzerinde duran seçkin bir savaşçı haline geldi.

Fanny Wertz, Wertz ailesinin en küçük kızı ve Tigreal’ın küçük kız kardeşidir. Wertz ailesinin erkekleri nesiller boyu orduya hizmet etmiş ve Moniyan İmparatorluğu’nu korumuş olsa da, ailenin kadın üyelerine orduya katılmalarına asla izin verilmemiştir. Ailedeki erkeklerin bakış açısına göre, onların görevi ülkeyi ve aileyi tehditlerden korumaktı, kadınlar ise savaştan uzak durmalıydı.

Bu yüzden, Fanny küçüklüğünden beri resim ve tasarım sanatı öğrenmeye teşvik edildi. Ailenin büyükleri, onun ünlü bir sanatçı veya tasarımcı olmasını ve aile işlerini yönetmesine yardımcı olmasını umuyordu. Ancak Fanny bunu kendine yakıştıramadı. Hatırlayabildiği en eski zamanlardan beri, Tigreal Fanny’nin en büyük kahramanıydı. O da bir gün ağabeyi gibi İmparatorluk Ordusu’nda ön saflarda savaşmak ve imparatorluğu korumak istiyordu.

Büyüdükçe, hareketli ve asi Fanny, öğretmenleri için bir kabusa dönüştü. Bu eski moda derslerden çok sıkılmıştı. Sık sık çeşitli bahanelerle kaçar ve silahlarla dans etmeye özel bir ilgi duyardı. Ancak Fanny o kadar zekiydi ki, derslerden sıkılsa bile çok kısa sürede konuları kavrayabiliyordu. Tigreal, bu asi kız kardeşine büyük bir sevgi gösteriyordu. Tigreal her orduyla birlikte Lumina Şehri’ne bakım ve onarım için döndüğünde, Fanny’nin en mutlu günü olurdu çünkü Tigreal ona sadece çeşitli yerlerden ilginç anekdotlar ve heyecan verici savaş hikayeleri anlatmakla kalmaz, aynı zamanda ona bazı faydalı dövüş teknikleri öğretirdi. Bu da Fanny’nin askeri hayata olan özlemini daha da artırırdı.

Ancak Tigreal, Fanny’nin orduya katılma arzusunu her zamanki gibi kesin bir şekilde reddetti. Tek kız kardeşinin tehlikeye girmesini istemiyordu.

Küçük kız kardeşine olan sevgisinden dolayı, Tigreal Fanny 18 yaşına geldiğinde onu Işık Düzeni’nin üssüne götürüp orayı göstereceğine söz verdi, bu yüzden bu seferin hem Tigreal hem de Fanny için özel bir anlamı vardı. Ancak Fanny, ağabeyinin zaferle dönüşünü dört gözle beklerken, cepheden bazı haberler geldi: Sınır şeytanlarına karşı yapılan savaş kazanılmış olsa da, Işık Düzeni’nin İkinci Tümeni’ne liderlik eden Tigreal, bilinmeyen nedenlerle birliğini terk etmiş ve ortadan kaybolmuştu.

İmparatorluk ulusal bir kutlama yaparken, Wertz ailesi bir krize girdi. Bir süreliğine kaçaklar ve korkaklar, kahramanlar ve komutanların yerini aldı ve bu kelimeler Tigreal ile özdeşleşti. Bir zamanlar Moniyan’da ünlü olan Wertz ailesi, itibarını kaybetti. Bir yanda sevdiği ağabeyine hayranlık duyuyordu, diğer yanda ise ezici söylentiler vardı. Tüm bunlar karşısında Fanny bir karmaşaya düştü, ancak bu karmaşanın ardından kendi kendine şöyle dedi: “Ağabeyim bir korkak değil, hele bir kaçak hiç değil. Onun yokluğunda, ben ayağa kalkmalı ve Wertz ailesinin ihtişamını yeniden canlandırmalıyım.”

Daha sonra, annesi ve diğer aile büyüklerinin şiddetli muhalefetine rağmen Fanny, orduya katılmak için kararlı bir şekilde harekete geçti. Ağabeyinin ve Wertz ailesinin itibarını korumak için eylemlerini kullanmak istiyordu. Ancak işler onun hayal ettiği kadar kolay gitmedi. Fanny kışlaya geldiğinde, alay ve alaycılıkla karşılandı: Askerler, bu şımartılmış asil kadına karşı önyargılarla doluydu ve kışla hayatı onun hayal ettiğinden çok daha zordu. Ağır eğitimler ve maddi koşulların eksikliği, lüks bir hayata alışmış olan Fanny için zorlayıcıydı. Bu yüzden Fanny, sevdiği uzun saçlarından vazgeçti, eğitime iki kat daha fazla çaba harcadı ve askere alım testini başarıyla geçti. İmparatorluk Garnizonu’nun keşif birliğine dahil edildi.

Keşif kariyerine başladıktan birkaç yıl sonra, Fanny gerçekten büyüdü ve dönüştü. Bir imparatorluk keşif askeri olarak Fanny, sık sık çeşitli dik dağlar veya diğer zorlu araziler arasında dolaşmak zorundaydı. Fiziksel ve güç eksikliklerinin üstesinden gelmek için, Tigreal’dan esinlenerek savaş becerilerini daha önce öğrendiği tasarım bilgisiyle birleştirdi ve kendisi için çelik kablolarla donatılmış bir çift uzun kılıç tasarladı ve inşa etti. Tetiği çektiğinde, çelik kablolar kabzadan fırlar, hedefe tutunur ve Fanny’yi kendine doğru çeker. Sonsuz pratiklerden sonra, Fanny nihayet kılıcı ustalaştırdı ve onunla birlikte uçurumlar arasında gezindi, zarif bir şekilde çeşitli zorlu ve karmaşık arazileri aştı ve görevlerini tekrar tekrar başarıyla tamamladı. Performansı, daha önce ona karşı küçümseyen ve önyargılı olanları ikna etmekle kalmadı, aynı zamanda saygı ve prestij kazandırdı. Havada dans ederken sergilediği zarif ve etkileyici figürler nedeniyle, askerler ona “Kılıç Dansçısı” adını taktı.

Garnizondaki üstün performansı sayesinde Fanny, nihayet Işık Düzeni’ne seçilmek için gereken nitelikleri elde etti. Daha da şaşırtıcı olan, Moniyan İmparatorluğu’ndan uzakta yıllar geçiren ağabeyi Tigreal da uzak Kuzey Vadisi’nden vatanına döndü. Kız kardeşinin aile için yaptıklarını gören Tigreal, Fanny’yi övdü ve onun büyük bir savaşçı olduğuna inanarak, onu yanında kalıp omuz omuza savaşmaya davet etti.

Şafak Toprakları’ndaki gezginler, eğer dağlar ve ormanlar arasında özgür bir kuş gibi uçan birini görürseniz, muhtemelen Fanny’nin zarif ve hızlı figürünü görmüşsünüzdür.