Khaleed

Hikaye

Agelta Çölleri’nin uçsuz bucaksız çöllerinde yaşayan antik bir kabile vardı. Zümrüt Yolu boyunca köyler kurdular ve medeniyetlerini ve miraslarını sayısız nesiller boyunca aktarmayı başardılar.

Artha Kabilesi’nin prensi olan Khaleed, maceralara tutkuyla bağlıydı. Bir zamanlar görkemli olan Zümrüt Yolu kültürünü deneyimlemeyi arzuluyor, bir gün geniş Agelta Çölleri’ni ziyaret edip onun refahına tanık olmayı hayal ediyordu. Gençliğinden beri Khaleed, sık sık maiyetindeki genç şövalyeleriyle birlikte Zümrüt Yolu boyunca maceralara atılırdı.

Bu maceraları sırasında Khaleed, Wildsand Kabilesi’nin prensi Moskov ile tanıştı. Eşit derecede cesur olan bu iki genç, maceraya olan tutkularını paylaştılar ve hızla birbirlerine bağlanarak güçlü bir dostluk geliştirdiler. Birlikte, tüm Agelta Çölleri’ni keşfettiler.

Ancak Khaleed ve Moskov’un macerası kısa sürdü. Çok geçmeden kabilelerine felaket çöktü. Thornwolf Kabilesi’nin acımasız lideri, tıpkı bir zamanlar Tiran Khufra’nın yaptığı gibi, tüm Agelta Çölleri’ni fethetmek için savaş ilan etti. Acımasız düşmanlarla karşı karşıya kalan Khaleed ve Moskov, halklarını önderlik ederek işgalcilere karşı sonuna kadar savaşmaya karar verdiler.

Savaş sırasında Khaleed, güçlü bir liderlik ve büyük bir karizma sergiledi. Her kabile onun yeteneklerini tanıdı ve onun liderliğini takip etti. Zaman geçtikçe, hırslı Moskov ön plana çıkamadı ve yavaş yavaş içten içe kıskançlık duymaya başladı. Ancak Khaleed, arkadaşının bu duygularını fark etmedi.

Khaleed ve Moskov, kabileler ittifakını yönetti ve düşmanlarını geri püskürttü. Ancak savaşı tamamen kontrol altına almak üzereyken bir kaza meydana geldi. Düşmanlarına karşı üstünlük sağlamak için geri çekilen Thornwolf Kabilesi, Antik Şehir Tihuacan’a giderek Khufra’yı bağlayan mühürü kırmaya karar verdi. Sonunda başarılı oldular ve uyuyan Tiran’ı uyandırdılar.

Khufra yeniden hayata döndüğünde, tüm Agelta’da kum fırtınaları koptu. Ardından, çölün derinliklerinden yükselen iğrenç kum canavarları ortaya çıktı.

Khufra ve kum canavarlarıyla karşı karşıya kalan Khaleed, kararlıydı. Müttefiklerine geri çekilme ve gelecekteki çatışmalara hazırlanma emri verdi. Ancak içten içe kıskançlık duyan Moskov, Khaleed’in bu kararını cesaret ve sorumluluktan yoksun bir hareket olarak gördü. Kalabalığın önünde Khaleed’e meydan okudu ve onu korkaklıkla suçladı. Kabileleri kendisine katılmaya ve Khufra’nın terörüne bir son vermeye çağırdı.

Ancak her kabile lideri Khaleed’i dinlemeyi tercih etti ve Moskov’un stratejisini desteklemedi. Hiç kimse Moskov’un çağrısına yanıt vermedi. Aşağılanan Moskov daha da öfkelendi. Khaleed onu durdurmaya çalıştı, ancak Moskov dinlemedi. Halkını çöle götürdü ve savaş alanındaki yeteneklerini kanıtlamak için sabırsızlanıyordu.

Ancak Moskov ve halkı, kısa sürede güçlü Khufra ve kum canavarları tarafından kuşatıldı ve köşeye sıkıştırıldı. Bu bir katliamdı. Khaleed bir ikilemle karşı karşıya kaldı. Yıllardır birlikte savaştığı arkadaşının güvenliği mi, yoksa tüm kabilelerin hayatı ve geleceği mi arasında bir seçim yapmak zorundaydı.

Ancak ikisini birden seçemezdi. Khaleed’in başka seçeneği yoktu. Dikkatlice düşündükten sonra, kabileler ittifakıyla birlikte geri çekilme kararı aldı. Güvenli bir yere ulaştıklarında, Khaleed kılıcını aldı ve tek başına Moskov’u kurtarmak için geri döndü.

Ancak çok geç kalmıştı. Wildsand Kabilesi yok edilmişti. Yerlerde cesetler dağılmıştı ve Moskov kayıptı. Khaleed, sadece kan gölünün ortasında parçalanmış halde duran mızrağını bulabildi.

Khufra’nın yeniden dirilmesinin ardından, Dawn Toprakları’nın batı kısmı bir kez daha kaosa sürüklendi. Çoğu toprak, şiddetli kum fırtınaları tarafından yutuldu ve bir zamanlar huzurlu olan bu antik yer, kötü kum canavarları tarafından istila edildi. Şimdi, Moskov’u geride bırakmanın suçluluğunu, intikam arzusunu ve halkının beklentilerini taşıyan Khaleed, önümüzdeki birkaç yıl boyunca savaşçılarını sayısız savaşa önderlik etti. Khufra ve Thornwolf Kabilesi’nin ordusuna karşı mücadele ederek, adım adım savaşın seyrini kendi lehine çevirdi.

Son savaşta, Khaleed bir kum fırtınasına dalarak Moskov’un mızrağını kullandı ve Khufra’nın elinde tuttuğu eseri, Kum Küresi’ni (Orb of Sand) deldi. Küre, kumlar sızmaya başladı ve bunların çoğu Khaleed’in bedenine girerek ona kumları kontrol etme yeteneği verdi.

Kum Küresi parçalandı ve bir zamanlar mavi gökyüzünü karartan kum fırtınaları sona erdi. Kum canavarları yok oldu ve yaralı Khufra, Antik Şehir Tihuacan’a geri çekildi. Ancak Tiran ve onun kötü niyetli hizmetkarları hayatta kaldığı sürece, Khaleed her zaman Batı bölgesini koruma sorumluluğunu taşıyacaktı. Kendisini ve savaşçılarını, Khufra’ya karşı gelecekteki savaşa hazırladı. Antik Agelta’ya barışı geri getireceğine dair ciddi bir yemin etti.

Ancak derinlerde, gölgelerin arasında tanıdık bir figür Khaleed’in her hareketini gözlüyordu. Eski dostu Moskov geri dönmüştü.