Lylia

Hikaye

“Eğlenceli ve zeki küçük bir cadı”
Büyü Akademisi’nin ünlü büyücüsünün soyundan gelen ve “Küçük Cadı” olarak bilinen bir kız. Genç yaşına rağmen, “Gloom” adlı küçük yaratığı kontrol etme tekniklerinde ustalaşmıştır.

Hikaye
Yüzlerce yıl önce, büyünün yükseldiği zamanlarda, Şafak Diyarı’nda Karanlık Büyücüler, Büyü Akademisi’nin kuruluşunda önemli öncülerdi. Ancak onlar ile Beyaz Büyü arasında her zaman büyük bir uçurum vardı. Büyü fikirleri konusunda tamamen farklı görüşlere sahiplerdi.

Tüm bu tartışmaların merkezinde, Karanlık Büyü’nün “Yabancı Uzay Çağırma” adı verilen gizemli bir güce sahip olması yatıyordu. Bu büyü, bilinmeyen dünyalara bir portal açarak uzaylı canavarları Şafak Diyarı’na getirebiliyordu. Yıkıcı ve öngörülemez olan bu büyü, insan dünyası için büyük bir tehdit oluşturuyordu. Beyaz Büyücüler, bu çağırma deneylerine her zaman karşı çıkmıştı. Ancak Karanlık Büyücüler bu uyarılara kulak asmadı. Sonunda, bu tehlikeli büyü bir çağırma sırasında ters gitti ve Büyü Akademisi’nde bir kargaşaya neden oldu. Bu olay, üst düzey bir Beyaz Büyücünün ölümüyle sonuçlandı.

Bu durum, Beyaz Büyücüler arasında büyük bir öfkeye neden oldu ve Senato’nun kararıyla Karanlık Büyücüler tam sorumluluğu üstlendi. Şafak Diyarı’nın batısına sürgün edildiler. Bu karar, Karanlık Büyü’nün de sonunu getirdi. Gizemli Yabancı Uzay Çağırma büyüsü tamamen yasaklandı ve Büyü Akademisi Beyaz Büyü’nün kontrolüne geçti.

Bu olayın, halkın “Yarık Savaşı” dediği sürecin sona ermesinden sonra bile, Şafak Diyarı’nın derinlerinde gizli bir kriz devam ediyordu. Geride kalan Boşluk Canavarları her yerde ortaya çıkıyor ve özellikle Büyü Güçleri olmak üzere yaşamak için yiyecek arıyorlardı. Bu sefer, Büyü Akademisi’ne yaklaşmışlardı.

O sırada, Lylia adında genç bir kız vardı. Büyü Akademisi’nin en yetenekli ve en başarılı öğrencilerinden biri olan Lylia, aynı zamanda en yaramaz kızdı. Ayrıca Karanlık Büyü’ye inanıyordu ve Yabancı Uzay Çağırma büyüsünün tek varisiydi. Her zaman güçlü ama karanlık büyüsünü kullanarak haklı olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu. Çoğu zaman herkese sürpriz yerine korku salıyordu. Doğal olarak, sıra dışı özellikleri ve bir Kara Büyücü olması nedeniyle yanlış anlaşılıyordu. Ayrıca Büyü Akademisi’nin gözde büyü dehası ve çırakların idolü olması, Lylia’nın neden tüm arkadaşları tarafından nefret edildiğini ve dışlandığını, diğer Karanlık Büyücülerle birlikte sürgün edildiğini ve herkesin ona “Küçük Cadı” dediğini açıklıyordu. Bir gecede her şeyini kaybetti ve yalnız birine dönüştü.

Ancak son zamanlarda, Büyü Akademisi’nde Boşluk Canavarlarının izleri görülmeye başlandı. Akademideki büyücüler ve profesörler, bu tuhaf yaratıkları yakalamak ya da en azından durdurmak için ellerinden geleni yaptı. Lylia, bu yaratıklar arasında en özel olanlarından birini yakalamayı başardı. Sadece onun gücünü hissetmekle kalmadı, aynı zamanda ne kadar sevimli olduğunu da fark etti. Boşluk Canavarları, Kara Büyü’ye düşkündü. Sonuçta, güçlü kara büyü çağırma büyüsüyle yaratılmışlardı.

Lylia, yeni bulduğu evcil hayvanına bir isim verdi: Gloom. Onu arkadaşı olarak görüyordu, muhtemelen Lylia’nın şimdiye kadar sahip olduğu tek arkadaşıydı ve onu Büyü Akademisi’ndeki herkese tanıtmak istiyordu. Ancak kimse Lylia’nın böyle tehditkar bir yaratığı tek başına ehlileştirebileceğine inanmadı. Lylia’yı sorgulamaya ve hatta alay etmeye başladılar. Gloom, efendisinin provoke edildiğini hissetti ve Akademi’nin büyücülerine saldırmaya başladı. Bazı büyücüler, Gloom’un gücünü görünce şok oldu. Bu güç, çoğu boşluk canavarından çok daha büyüktü. Bunun, Lylia’nın Büyü Akademisi’ni yok etmek için bir planı olduğunu düşündüler. Lylia’yı zorla yakalamaya ve Gloom’u ortadan kaldırmaya karar verdiler.

Lylia ne yaparsa yapsın, büyücülerin Gloom’a saldırmasını engelleyemedi. Lylia, Gloom’u korumaya çalışırken daha fazla büyücü bir araya geldi ve bu durum Gloom’u çok öfkelendirdi. Lylia’nın kara büyüsünün yardımıyla, dış dünyaya bir portal açtı ve birçok başka Boşluk Canavarını yanında savaşmaya çağırdı. Boşluk canavarları Büyü Akademisi’ni yerle bir etmeye başlayınca her şey kontrolden çıktı. Şiddetli bir savaş başladı ve birçok büyücü ağır yaralandı. Bir mentor ve profesör olan Eudora, yıldırım güçlerini çağırdı ve bu Boşluk Canavarlarına karşı koymaya çalıştı, ancak pek bir şey olmadı. O ve akademinin diğer büyü profesörleri, bu canavarların nasıl bu kadar vahşileştiğine şaşırdı.

Lylia ise bu atmosferden keyif alıyordu. Boşluk canavarlarını yönetirken ve her şeyi kontrol ederken heyecanlı ve eğlenceli bir zaman geçirdiğini hissediyordu. İşte o anda Eudora, bunun güçlü ve antik Yabancı Uzay Çağırma büyüsü olduğunu ve karşılaşılacak çok daha büyük bir kriz olduğunu fark etti. Diğer profesörleri bu istilaya karşı uyardı ve kalan büyücülerle birlikte canavarları savuşturmaya çalıştı. Ancak canavarlar yeniden gruplandı ve yarıktan yeni bir dalga halinde ortaya çıkarak Eudora’ya saldırdı. Lylia, herkesin ona güvenmemesi ve kötü davranması nedeniyle acı çekmesini istese de, yaptığı şeyin kesinlikle yanlış olduğunu fark etti. Canavarlar Eudora’yı ve Büyü Akademisi’ni yutmaya hazırlanırken, Lylia aceleyle Eudora’nın önüne atladı ve Kara Gücünü kullanarak bu canavarları Gloom’un içine hapsetti. Lylia, Eudora’nın hayatını kurtarmayı başardı. O günden sonra Eudora, Lylia’nın ne kadar kayıtsız görünse de aslında çok daha cesur ve büyü konusunda güçlü olduğunu fark etti. Ayrıca Lylia’nın Karanlık Büyü anlayışının diğerlerinden üstün olduğunu ve iyilik ile kötülüğün büyünün doğasına değil, onu kullanan kişiye bağlı olduğunu anladı.