Ruby

Hikaye

“Roger’ın Yardımıyla Büyüyen Bir Kız.”

Ruby’nin yaşadığı köy, kurtadamlarca saldırıya uğradı. Tam bu kriz anında Roger ortaya çıkarak köyü korudu ve kurtadamlara karşı savaşmayı öğretti. Ruby’ye kendini ve köyünü savunması için bir orak verdi.
Karanlık Orman’ın eteklerindeki ücra bir köyde sıradan bir gece olabilirdi… Ancak uzaktan gelen kurt ulumaları bu huzuru bozdu. Küçük bir kulübede, yatağının yanında diz çökmüş bir kız dua ediyordu. Yanında, onun boyutlarına hiç uymayan devasa bir tırpan duruyordu. Efsanevi Avcı Roger‘ın dönmesi için yalvarıyordu. Köyü kurtlardan kurtarabilecek tek kişi oydu.

Yıllar önce Roger, ailesini Karanlık Orman‘da karşılaştıkları vahşi kurt sürüsünden kurtarmıştı. Gösterdiği cesaret, kurtları büyük bir yenilgiye uğratmıştı. Köyün yaşlılarının ricası üzerine Roger, köylülere savaşmayı öğretmek için köyde kaldı. Ancak bir gün, hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

Masallarda olanlar gerçekte nadiren tekrarlanır. Ay ışığının olmadığı sessiz bir gecede, yeni Kurt Kralı Soluk Diş, köyü hazırlıksız yakaladı ve sürüsüyle birlikte gizlice içeri sızdı. Ruby’nin büyükannesi ve büyükbabası, onu korumak uğruna hayatlarını kaybetti. Ruby, ancak onların cesetlerinin altına saklanarak kurtulabildi.

Kimse, büyükannesi ile büyükbabasının ölümüne tanık olduğu andan itibaren karakterinin tamamen değişeceğini hayal edemezdi. Öfkeyle ayağa kalktı, tırpanını aldı ve herkesi şaşkına çevirerek kurt sürüsünün arasına daldı. Neredeyse hepsini öldürdü. Zayıf görünen bedeninin altında artık huzursuz ve öfkeli bir ruh vardı. Soluk Diş, sürüden sağ kalan tek kişiydi. Ruby, ufka bakarken, büyükannesi ve büyükbabası da dahil olmak üzere tüm masum insanların ölümünden sorumlu olan herkese bir son vermeye kararlıydı.

Soluk Diş daha önce hiç yenilmemişti, ancak bu seferki savaş en şiddetlisiydi. Ancak Ruby, darbeyi indirmekte tereddüt ettiği bir anda, kurt fırsatı değerlendirip sol gözünü pençeleyerek onu yere serdi. Şaşırtıcı şekilde, Soluk Diş öldürme fırsatını kullanmadı ve kaçtı.

Ruby, Soluk Diş gittikten sonra yavaşça bilincini geri kazandı, ancak ne yazık ki bir gözünü kaybetmişti. Artık ne zaman kurt ulumaları duysa, o gözü öfke ve acıyla doluyor.