Silvanna

Hikaye

“Moniyan İmparatorluğu’nun prensesi ve naip kraliçesi.”
Moniyan İmparatorluğu’nun prensesi. Küçük kardeşi kaybolduktan sonra, ülkenin yükünü omuzladı ve İmparatorluk Şövalyeleri’ne katılarak İmparatorluk’un en iyi kadın şövalyesi oldu.

Hikaye
Prens kaybolmuştu ve kimse onun ölü mü yoksa sağ mı olduğunu bilmiyordu! Ülke ve halkının güvenliği için Kral Aurelius II, İmparatorluk Şövalyeleri Birliği’ni genişletme ve Moniyan’ın dış bölgelerine kaleler inşa ederek imparatorluğun savunmasını güçlendirme kararı aldı. Bu arada, İmparatorluk Şövalyeleri, prensin izini veya yerini bulmak için aramalarına devam etti. İmparatorluk Şövalyeleri günlerce, gecelerce aradı. Neredeyse tüm Dawn Toprakları’nı geçtiler, ancak bulabildikleri tek şey sonsuz bir bekleyişti. Aurelius kraliyet ailesi keder içindeydi. Genç Silvanna için o zamanın trajik anısı çok ağırdı. Bir prenses olarak Silvanna, küçüklüğünden beri adalet ve merhamet dolu bir kalbe sahipti. Kardeşinin kaybolmasından sonra, neredeyse her gün kraliçeye eşlik etti. Yıllar boyunca, ikisi İmparatorluk kalesinde bir mucize olmasını bekledi. Ancak, günlerce, yıllarca bekledikten sonra kraliçe sonunda fiziksel ve zihinsel yorgunluktan hastalandı ve yatağa düştü.

Trajik olaydan 12 yıl sonra, kraliçe ve kral yaşlandıkça, yetişkin bir birey olarak büyüyen Prenses Silvanna, imparatorluğu için bir şeyler yapmak istedi. Kederini bırakmak istiyordu, ancak ne zaman kardeşini düşünse, üzüntü ve hayal kırıklığı geri geliyordu. Her gece rüyasında Silvanna, kardeşinin ulaşılabilir bir yerde olduğunu hissediyordu, ancak onu tutamıyordu. Kısa süre sonra, Silvanna’nın yetişkinlik töreni gününde, prenses statüsünü göz ardı ederek İmparatorluk Şövalyeleri’ne katılmaya karar verdi. Belki de acıyı bu şekilde taşıyabilirdi! Şövalyeler Birliği’nde Silvanna, zorlu bir eğitimden geçmek zorundaydı. Artık bir kraliyet üyesi gibi muamele görmeyecekti. Silvanna güçlü bir inanca sahipti ve diğerlerinden daha fazla çalıştı. İnancı onu giderek daha güçlü yaptı. Vücudundaki tüm yaralar, eğitim yolundaki en iyi kanıttı. Çok geçmeden, İmparatorluk Şövalyeleri arasında en güçlü kadın şövalye haline geldi. Ancak o zaman bile, Silvanna hala Tigreal‘in özel onayını alamadı. Tigreal, gerçek savaş alanının acımasızlığını ve hiçbir hataya yer olmadığını biliyordu. Derinlerde, Tigreal Silvanna’nın zaten bir şövalyenin tüm becerilerine sahip olduğunu görüyordu. Ayrıca Silvanna’nın kararlılığını da görebiliyordu. Ancak o yine de imparatorluğun bir kraliyet üyesiydi. Tigreal, imparatorluğun bir başka varisinin daha riske girmesini istemiyordu.

Ancak bir gün, aniden Şeytan Ordusu imparatorluğun dış bölgelerine ulaştı… Moniyan bir felaket ve savaşla karşı karşıyaydı. Tigreal, Silvanna’ya imparatorlukta kalmasını emrederken, tüm Şövalyeler Birliği’ni savaşa götürdü.

Yoldayken, Tigreal, Şövalyeler Birliği’nden bir rapor aldı: Silvanna kendini kanıtlamak için, sayısız bilinmeyen yaratığın gizlendiği yasak bölge olan İmparatorluk Tapınağı‘nı kırmıştı. Tigreal’in kendisi bile oradan zarar görmeden geçeceğinden emin değildi. Bu sırada, uzaktan gelen keskin bir çığlık Tigreal’i titretti. Hemen Şövalyeler Birliği’nin seçkinlerini İmparatorluk Tapınağı’na geri götürürken, geri kalan şövalyeler imparatorluğun dış bölgelerine Şeytanlarla savaşmaya gitti. Yolda, zamanında yetişebileceği için dua etti. Korkularının gerçek olmaması için dua etti.

İmparatorluk Tapınağı’nın tanrıları önünde, devasa bir figür yaralı şövalyeye doğru yavaşça yaklaşıyordu. Işık Tohumu uzakta parlıyordu ve güçlü rakibi yaklaşıyordu. İmparatorluk kayıtlarında Silvanna, İmparatorluk Tapınağı’ndaki Işık Tohumu hakkında bir efsane okumuştu. Ancak önündeki Işık Tohumu’nu koruyan güçlü yaratık, aşamayacağı bir engel haline gelmişti. Ancak Silvanna biliyordu ki, ancak Işık Tanrısı’nın koruması altındayken gerçekten Kutsal Şövalye olabilir ve imparatorluğu savaşta zafere götürebilirdi. Bu nedenle, hayatını feda etmeye hazırdı…

Ancak bu gerekli değildi. Silvanna’nın kararlılığı, Işık Tanrısı‘nı etkiledi ve o da büyülü güçlerinin bir kısmını Silvanna’ya aktardı. Bu güçle birlikte, koruyucuyu aştı ve kaotik orduyu sona erdirdi. Savaş kazanıldı ve barış geri döndü. Silvanna’nın cesareti ona büyük bir ün kazandırdı.

Güç, cesaret ve kraliyet kanıyla birlikte, Moniyan İmparatorluğu’nun Prensesi olarak görevi devraldı ve belki de… onun koruyucusu olarak.