Soyou

Hikaye

Suyou (Ölümsüzün Maskesi) Hikayesi

Nuo Efsuncularının son torunu olan Suyou, ölümsüz tanrının gücünü bedeninde taşıyor ve bu gücü insanları aydınlanmaya yönlendirmek için kullanıyordu. Bir gezgin kılıç ustası gibi dünyayı dolaşıyor, karizmatik ve özgür ruhlu bir şekilde yaşıyordu. Ancak hiçbir zaman Nuo’nun gücünün insanların inancından geldiğini unutmuyordu. Bu yüzden, insanların kalplerindeki kötülüğü temizlemeye ve onların geleceğe dair umutlarını korumaya devam ediyordu.

Hikaye

Gökgürültüsü gibi davullar ve gonglar, parlak ışıklar… Suyou, yüksek bir binanın kenarında elini başının arkasına koymuş, keyifle uzanıyordu. Zhu’an şehrinin gece hareketliliğini izlerken dudaklarında bir gülümseme belirdi. Gözlerinde refah içindeki bir şehir yansıyordu. Çatıların altından, geleneksel Nuo maskeleri takan çocukların koşuşturması ve kahkahaları duyuluyordu. “Ölümsüz Nuo, topraklarımızı korusun! Ölümsüz Nuo, en kutlu koruyucumuz!” Masum çocuklar, hemen üstlerinde, kutsal Nuo maskesi ve kılıcıyla onları izleyen Suyou’un varlığından habersizdi. Suyou, bir yay gibi fırlayarak ayağa kalktı ve uzunca gerindi. Az önce geçmişe dair bir rüyadan uyanmıştı.

On yıldan fazla bir süre önce, gökyüzü kararmış, rüzgar uluyordu ve her yandan çığlıklar yükseliyordu. Ölülerin takıntıları ve kötü düşünceleri bir araya gelmiş, “kötülük yankıları” adı verilen bir fenomen yaratmış ve tüm köyü yutmak üzereydi. Genç Suyou, enkazların arasında korku içinde titriyor ve ölümü bekliyordu. Aniden, bulutları yarıp geçen devasa bir figür belirdi. Elinde bir mızrak tutan bu heybetli varlık, köy ile kötülük yankıları arasında öfkeli bir dağ gibi duruyordu. Bir sonraki anda, kutsal bir kılıç taşıyan çevik bir figür, Suyou’un yanından geçerek kötülüğe doğru ilerledi. Bu, bir Nuo Efsuncusuydu. Bir darbesiyle gökyüzünü ikiye böldü, diğeriyle kötülüğü toz gibi savurdu. Üçüncü bir darbeye gerek kalmamıştı. O gün, Ölümsüz Nuo’nun korkunç gücü, bir çocuğun kalbine kazındı. Gördüğü bu mucizeden ilham alan Suyou, kurtarıcısı gibi insanlara yardım etmek için diyar diyar gezmeye karar verdi.

On yıl sonra, Suyou, Cadia Nehri Toprakları’ndaki Zhu’an yakınlarındaki küçük bir kasabaya ulaştı. Kasaba, o kadar yoğun kötülük yankılarıyla kaplıydı ki, böyle bir yerde nasıl hayatta kalınabileceği merak konusuydu. Ancak kasaba halkı, tehlikeden habersiz, mutlu bir şekilde yaşıyordu. Kötülük yankılarının yoğunluğu nedeniyle garip olaylar meydana geliyor, ancak kasaba halkı bunlara aldırmıyordu. Suyou, kısa sürede bunun nedenini buldu: Kasabada yaşlı bir efsuncu yaşıyordu ve kırılgan bir dengeyi korumaya çalışıyordu. Bu, yıllar önce Suyou’u kurtaran efsuncunun ta kendisiydi. Kötülük yankıları kasabayı yutmak üzereyken bile, yaşlı efsuncu kasaba halkına her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu. Genç Suyou, kahramanının nasıl böyle bir duruma düştüğünü anlayamıyordu. Suyou, bu insanları aldatmanın yalnızca felakete yol açacağına inanıyordu. Neden yaşlı efsuncu onların hayatlarıyla kumar oynuyordu? En ufak bir hata, hepsini mahvedebilirdi. Suyou, efsuncunun bir sahtekar olduğu sonucuna vardı ve kasaba halkını uyarmaya karar verdi. Ancak bu, paniğe neden oldu ve kötülük yankılarının büyümesini hızlandırdı. Suyou, ancak o zaman dünyanın cesur kahramanlarla değil, sayısız endişe ve korkuya sahip sıradan insanlarla dolu olduğunu fark etti. Olumsuz duyguların aşırı yoğunluğu, kötülük yankılarını yaratıyordu. İnsanlar, yaklaşan felaketi öğrendikten sonra, korkuları kötülük yankılarını besliyordu. Kasaba halkı için inanç ve umut, bu zor durumda onları güvende tutan tek şeydi. Nuo’nun gücü gökyüzünden değil, insanların inancından geliyordu. Yaşlı efsuncu, her zaman insanların kalplerindeki korku ve belirsizlikle savaşıyordu. Ancak insan kalbi kolayca yoldan çıkabilir ve rehbersiz kaybolabilir. Onlara rehberlik edenler, inancı kullanarak Ölümsüz Nuo’yu ortaya çıkaran Nuo Efsuncularıydı. Suyou, hatasını telafi etmek için yaşlı efsuncuya Nuo ritüelini hazırlamada yardım etti. Efsuncu, hayatının büyük bir kısmını kötülük yankılarıyla savaşarak geçirmişti ve bu savaşlarda aldığı sayısız yara, artık ritüeli gerçekleştirmesini imkansız hale getirmişti. Kader gibi, kutsal Nuo maskesini ve kılıcını genç Suyou’a devretti. Suyou, maskeyi taktı ve kılıcı sıkıca kavradı. İlk kez bir Nuo Efsuncusu olarak sahnedeydi. Ritüel dansını yaptı ve Ölümsüz Nuo’yu çağırmak için eski ilahileri söyledi.

Suyou Hikaye 1

Gökyüzü aniden karardı, sanki Suyou geçmişe dönmüştü. Yaklaşan felaketten habersiz kalabalık, Suyou’a hayranlık ve beklentiyle bakıyordu. Suyou ancak o zaman anlayabildi… Nuo nedir? Nuo, inançtır. İnsanların kalpleri, rüzgarın estiği yöne doğru sallanan mum alevleri gibidir. Ve bu anda, bir Nuo Efsuncusu olarak Suyou, o rüzgardı. İnsanlar kararlılığınızı gördüğünde inanır. Gülümsemenizi gördüğünde neşelenir. Korkunuzu gördüğünde ürker. Tereddütünüzü gördüğünde şüpheye düşer. Onların inancı sizden gelir ve sizin onlarda uyandırdığınız inanç—işte Nuo’nun gücü budur! Karanlık çökerken, sahnedeki Suyou’un performansını aydınlatan, kasaba halkının inancıydı. Ölümsüz Nuo bir zamanlar şöyle demişti: “Kötülükten korkma.” İnsanlar, “Ölümsüz Nuo bizi kötülükten koruyacak!” diye tekrar tekrar kalplerinden geçirdi. Böylece Ölümsüz Nuo, kötülüğü defetme gücünü kazandı. Ölümsüz Nuo, “Felaketten korkma,” dedi. İnsanlar, “Ölümsüz Nuo bizi felaketten kurtaracak!” diye tekrar tekrar kalplerinden geçirdi. Böylece Ölümsüz Nuo, felaketi önleme gücünü kazandı. Yavaş yavaş, insanlardan bir şey yükseldi. Nuo maskesinin, kutsal kılıcın ve Ölümsüz Nuo heykelinin etrafında toplandı. İnsanların umutları, kalplerinin gücü ve inançlarının kıvılcımları bir araya gelerek, üç başlı ve altı kollu Ölümsüz Nuo’yu ortaya çıkardı. Nuo, inançtır ve Ölümsüz Nuo, bu inancın doğurduğu bir mucizedir. İnsanların inancının kıvılcımları, bedenini şekillendirdi. İnsanların düşünceleri, umutsuzluğu keskin bir kenara dönüştürdü.

Suyou Hikaye 2

Suyou, kutsal kılıcı kullandı ve insanlara rehberlik etti. Ölümsüz Nuo’yu çağırdı ve kötülük yankılarını yok etti. Tıpkı selefi gibi gökyüzünü ikiye böldü. İnsanların inancını gördü ve dualarını duydu. İşte o anda, bir Nuo Efsuncusu olmanın gerçek anlamını kavradı. Suyou, bedeninde ölümsüz tanrının gücünü taşıyarak insanları aydınlanmaya yönlendiriyordu. Bu onun göreviydi. Yaşlı efsuncu, kutsal emanetleri ve ritüel bilgisini Suyou’a devrettikten sonra iz bırakmadan ortadan kayboldu. Dünya, büyük sorumluluklar üstlenenlerin ağır yükler taşıması ve zorluklar çekmesi gerektiğini düşünür. Ancak Suyou, özgür ruhlu bir gezgindi. Yer yer dolaşıyor, manzaraların ve seslerin tadını çıkarıyordu. Bazen insanların inancını pekiştirmek için Nuo ritüelini gerçekleştiriyor, bazen de kötülük tezahürlerini yok etmek için kutsal kılıcını çekiyordu. İnanç ve insan kalbinin gücünün neler yapabileceğini görmüştü ve bunu karşılıksız bırakmıyordu. Dünyaya olan sevgisi ve başkalarına olan inancı, her bir umut ışığını korumasını sağlıyordu. Tıpkı adı gibi, Suyou, Cadia dilinde… Kötülüğün efsuncusu ve bu dünyada bir gezgin.