Tigreal

“Işık Düzeni’nin Lideri, Moniyan İmparatorluğu’nun Koruyucusu”

Tigreal, Moniyan İmparatorluğu’nun yükselen yıldızıdır. Ancak bir savaşta, liderlik ettiği İkinci Ordu, üst düzey yetkililerin emriyle düşman topraklarına tek başına girdi ve ağır kayıplar verdi. Bu olayın sorumluluğunu almak zorunda kalan Tigreal, sonunda İmparatorluk’tan ayrıldı ve Kuzey Diyarı’na geldi. Bu süre zarfında, zihnindeki sorunları çözen Tigreal, nihayetinde İmparatorluk’a geri döndü ve Işık Düzeni’nin lideri oldu.

Tigreal, soylu Wertz ailesine doğdu. Moniyan İmparatorluğu’nun kuruluşundan bu yana, Wertz Hanesi, imparatorluğa sürekli olarak askeri yetenekler sağlamış ve nesiller boyu Moniyan’ın imparatorluk gücünü ve ulusal güvenliğini korumuştur. Tigreal’in nesli de bir istisna değildir. Babası Gareth, imparatorluğun Savunma Bakanı ve imparatorun sağ kolu iken, amcası Eckert, imparatorluğun güneyi ile umutsuzluk diyarı arasındaki en tehlikeli bölgede konuşlanmış sınır muhafızlarının sorumlusudur.

İmparatorluğu bölen şok edici değişikliklerin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da, Abis, sapkınlar ve korkunç yaratıklarla ilgili söylentiler ve tehditler hiçbir zaman uzak olmamıştır. Tigreal, çocukluğundan itibaren Lumina Şehri’nde sistematik askeri eğitim aldı ve sürekli olarak dövüş, kılıç kullanma ve binicilik gibi çeşitli savaş becerileri öğrendi. Tüm aile, onun bir gün babasının neslinin bayrağını devralacağı ve Moniyan’ın en sadık ve kararlı koruyucusu olacağı umuduyla ona büyük beklentiler besledi.

On altı yaşında, Tigreal tüm kalbiyle İmparatorluk Ordusu’na katıldı ve Garnizon Ordusu saflarına dahil oldu. Garnizon Ordusu’ndaki dört yılı boyunca, Tigreal birliklerini Moniyan’ın neredeyse her köşesine götürdü. Bu, Tigreal’in komuta yeteneğini ve liderlik becerilerini daha da geliştirdi ve Işık Düzeni’nin takdirini kazandı.

Ardından, Tigreal üstün askeri yetenekleri ve liderlik becerileriyle Işık Şövalyeleri’ne katıldı. Moniyan İmparatorluğu’nda, yalnızca en sadık ve cesur savaşçılar, yoğun eğitimlerden geçtikten sonra Işık Şövalyeleri’ne seçilme hakkı kazanabilirdi. Tigreal, tarihin en genç Işık Şövalyesi oldu. O, ailesinin gururu ve Moniyan halkının gözünde bir dahiydi. Herkes, tıpkı Kahramanlar Geçidi’ndeki önceki nesillerin şehitleri gibi, onun da Moniyan tarihinde bir kahraman olacağına inanıyordu.

Ancak, çok az insanın hayatı bu kadar sorunsuz ilerler. İnsanlar bir yıldızın yükselmek üzere olduğunu düşünürken, Tigreal’in başına bir darbe geldi. Çorak Topraklar’da, uzun süredir bölgeyi elinde tutan Abis iblislerini tamamen yeraltına sürmek için başlatılan bir savaşta, Tigreal, Işık Düzeni ve İmparatorluk Sınır Muhafızları’ndan oluşan bir ordunun İkinci Alayı’nın komutanı olarak görev yaptı. Savaş alanının sol kanadına konuşlanan Tigreal, iblis ordusuna saldırı başlattı. Ancak, komuta merkezinin bir hatası nedeniyle, İkinci Alay tek başına derinlere girdi ve iblis ordusu tarafından kuşatıldı.

Ardından, komuta merkezi, İkinci Alay’a bazı askerleri geride bırakarak kuşatmayı dağıtmalarını emretti. Bu sırada, Tigreal birlikleriyle ölümüne savaşmaya kararlıydı, ancak yaşlı ve tecrübeli yardımcısı Roland, Tigreal’i durdurdu ve onun komuta ettiği ana kuvvetle geri çekilmesini sağlarken, kendisi ve küçük bir grup savaşçı düşmanı oyaladı. Etkili bir kısım askerin korunması şartıyla, Tigreal isteksizce birliklerini geri çekti.

Savaştan sonra, imparatorluğun güneyi ile Çorak Topraklar’ın birleştiği yerde uzun süredir yerleşik olan iblis ordusu tamamen yok edildi, ancak yalnızca İkinci Alay ağır kayıplar verdi ve düşmanı oyalamak için geride kalan birim tamamen yok edildi. Yerdeki cesetlere ve kan birikintilerine bakan Tigreal, verdiği karar için büyük bir suçluluk hissetti.

Bu savaştan sonra, hatalarını örtbas etmek isteyen Şövalyelerin üst düzey yetkilileri, İkinci Alay’ın askerlerine hak ettikleri onuru vermeyi reddetti ve bu askerleri “itaatsiz” olarak nitelendirdi. Hatta, bu askerlerin gereksiz fedakarlıklara yol açtığını iddia etti. Ardından, Tigreal’i sessiz kalmaya ikna etmek için madalyalar ve terfiler teklif ettiler. Başarısız mücadelenin stresini ve ailesinin baskısını hisseden Tigreal, Moniyan’ı terk etti ve soğuk Kuzey Diyarı’na geldi. Buz ve karla kaplı kuzeyde, Tigreal, sert Kuzey Diyarı kabileleriyle derin bir dostluk kurdu. Daha da önemlisi, defalarca yan yana savaşarak, bir şövalye olarak bir yoldaşın hayatının, bir savaşın sonucundan daha önemli olduğunu fark etti: çünkü etrafımızdaki herkesi korumak için savaşmayı seçeriz. Eğer savaş sadece fedakarlık anlamına geliyorsa, o zaman zaferin bir anlamı yoktur.

Bundan sonra, Tigreal Moniyan’a döndü, Işık Şövalyeleri’ne geri katıldı ve yıllar içinde Şövalyelerin lideri oldu. Her gün kararlılık ve cesaretle Moniyan’daki her şeyi korumaya devam etti. Halk arasında, karanlığın istila ettiği her yerde, korkusuz Şafak Savaşçısı’nın herkese öncülük ederek karanlığı kovacağı söylenir.