
Valentina
BüyücüÖnerilen Eşya Dizilimi
Eşyalar

Sihirli Botlar
+40 Hareket Hızı
+%10 Bekleme Süresi Azaltma

Büyülü Tılsım
+50 Büyü Gücü
+250 Can (HP)
+20% Bekleme Süresi Azaltması
Eşsiz Pasif – Mana Baharı: Her 10 saniyede bir Maksimum Mananın %15’ini yeniler.
Eşsiz Pasif – Büyü Ustalığı: Maksimum Bekleme Süresi Düşürme limitini %5 artırır.

Akıllı Asa
+75 Büyü Gücü
+5% Hareket Hızı
Eşsiz Özellik: +10 Büyü Delme
Eşsiz Pasif – Büyü: Düşman kahramanlara büyü hasarı verdiğinizde, 2 saniye boyunca onların Büyü Savunmasını 3+(0.3*Kahraman Seviyesi) kadar azaltır. Bu etki en fazla 3 kez birikir.

Kan Kanatları
+90 Büyü Gücü
Eşsiz Pasif – Koruma: 800 (+100% Büyü Gücü) değerinde bir kalkan kazanır. Bu kalkan hasar aldıktan 20 saniye sonra yenilenir. Kalkan aktif olduğu sürece 30 Hareket Hızı sağlar ve kalkan kırıldığında 1 saniye boyunca 150 Hareket Hızı verir.

Adalet Kılıcı
+60 Büyü Gücü
Eşsiz Özellik: +40% Büyü Delme
Eşsiz Pasif – Büyü Kırıcı: Bir düşmana saldırdığınızda, düşmanın Büyü Savunmasının her 1 puanı için %0.1 ek Büyü Delme kazanır (en fazla %20’ye kadar).

Kutsal Kristal
+185 Büyü Gücü
Eşsiz Pasif – Gizem: Seviyeye bağlı olarak %21-%35 ek Büyü Gücü kazandırır.
Amblem

Savaş Büyüsü

Alev Atışı
Belirtilen bir yöne Alevli Ok fırlatır, hedefe 200 (+%50 Toplam Büyü Gücü) – 680 (+%170 Toplam Büyü Gücü) Büyü Hasarı verir (mesafeye göre ölçeklenir).
Büyü kullanıldığında, yakındaki düşmanlar geri itilir.
Yetenekler
Eskileri Gücü
Valentina, bir düşman kahramana hasar verdiğinde her seferinde 8–50 ekstra EXP kazanır. Bekleme Süresi: 2 saniye.
Eğer düşman kahramanın seviyesi Valentina’dan yüksek değilse, verdiği hasarın 30%’u Can’a dönüşür. Kazanılan EXP, Valentina’nın seviyesine bağlı olarak artar.
Hikaye
“Sevgilisini canlandırmak için her şeyden vazgeçebilecek olan Paxley Hanesi’nin eski başkanı.”
Paxley Hanesi, Moniyan İmparatorluğu’nun güneyinde bulunan Lantis Dağları civarını yöneten aileydi. Aile, nesiller boyunca bu bölgeleri İmparatorluk için korumuş, Çukur’un istilasına karşı büyü ve kılıçlarla burayı her daim savunmuştu.
Aile reisinin en büyük kızı olan Valentina büyük umutlarla sıkı bir eğitimden geçmiş; kusur sevmeyen ve gururlu
tavrıyla bu soylu aileye liderlik edebilecek gözde varis olarak yetiştirilmişti.
Artık genç bir kız olan Valentina’nın sorumlulukları da artmış ve sınıra gidip istilacı iblis dalgalarının püskürtülmesinde ailesine yardım edecek düzeye kadar gelmişti.
Lantis Dağları’ndan gelen galibiyet haberleri, halkın yüreğine su serpen tek şeydi. Onca zaferin ardından Paxley Hanesi soylular arasında hızla yükselirken, Valentina ise hane konseyinin en genç ve tek kadın üyesi oldu.
Hanesi için müttefikler arayan Valentina, imparatorluğun Elflere karşı uzun süredir devam eden düşmanlığına rağmen tek başına Ay Işığı Ormanı’na gitti. Elf Kralı Estes, Valentina’nın müttefiklik isteğini reddetti ve Elflerin insanların savaşlarıyla ilgilenmediğini söyledi. Ancak Irlan adındaki bir Elf kahramanı, Valentina’nın cana yakın sözlerinden oldukça etkilenmişti. Çünkü Estes’in aksine Irlan, insan imparatorluğunun çöküşüyle birlikte Ay Işığı Ormanı’nın da çökeceğini düşünüyordu.
Birkaç hararetli söz atışmasının ardından Irlan ve onun Elf yoldaşları, Ay Işığı Ormanı’nın dışına kadar Valentina’yı takip etti.
Irlan’ın yoldaşı Elfler ve insanlar o günden itibaren Lantis Dağları’nın savaş alanlarında omuz omuza savaştılar.
Ölümle burun buruna geçen sayısız gün ve gecenin ardından Irlan, Valentina’ya büyük bir tutkuyla aşık olmuştu ve gözü ondan başkasını göremez hale gelmişti. Ama Irlan ona karşı hislerini açığa vurduğunda Valentina kendini geride tutmayı tercih etti. Çünkü Valentina’ya her zaman “asil bir leydinin kendini gülünç aşklara kaptırmaması ve ailenin çıkarları için eşit statüde biriyle evlenmesi gerektiği” öğretilmişti. Ancak Irlan’ın tutku dolu yaklaşımı, Valentina’nın kalbinin derinliklerinde gömülü olan duyguları uyandırmış ve başkaları tarafından sevilmenin harika hissini Valentina’ya ilk kez yaşatmıştı.
Irlan, Paxley Meclisi seçim toplantısında yaşamış olduğu aşk çıkmazı sorununu da çözmek için fırsatı değerlendirdi ve Valentina’ya karşı son derece istekli ve bağlı olduğunu herkesin önünde bir kez daha itiraf ederek meclise bir teklif sundu. Tüm Elfler, Valentina’nın komutası altında savaşacaktı, ancak tek bir şartla: Valentina’nın Irlan’ın evlilik teklifine evet demesi karşılığında.
Irlan’ın bu anlaşması, Valentina’yı rahatsız eden sorunu mükemmel bir şekilde çözmüştü. Artık Valentina kalbinin sesini dinleyebilir ve ailesinin çıkarları için de kendisini Irlan’ın duygularına gönül rahatlığıyla teslim edebilirdi. Artık ışıltılı ay ışığı altında kutsal yeminler edilme vakti gelmişti. Tüm aile bu sevgi dolu anı kutladı ve Valentina da resmi olarak aile reisi oldu. Ancak bu neşeli anı kutlayan kalabalığın arasında durumdan tatmin olmamış gibi görünen biri vardı. Bu kişi Valentina’nın amcasından başkası değildi, çünkü hane kurallarına göre reis pozisyonu kendisinin olmalıydı.
Elflerin de katkısıyla Paxley Hanesi her geçen gün güç kazandı ve bu başarının sonucunda Moniyan İmparatorluğu tarafından Valentina’ya ‘Düşes’ ünvanı verildi. Valentina, tüm bu başarılarında büyük emeği olan ve kendisini bir an bile olsun sevgiden mahrum bırakmayan Irlan’a gözü kapalı güveniyordu. Ölümle yüz yüze gelmeye alışmış ve durağan hayatından sıkılmış olan Valentina, sonunda Irlan sayesinde hayattan zevk almaya başlamıştı.
Lakin tüm bu güzel günlerin yaşandığı anda aniden bir felaket baş gösterdi. Çukur, uygun zamanı kollayıp güç topladıktan sonra bir kez daha Paxley Hanesi’nin topraklarına var gücüyle saldırdı. İmparatorluk’un takviye kuvvetleri yetişene kadar Paxley Hanesi kendi kuvvetleriyle savaşmak ve toprakları savunmak zorundaydı. Hanesinin gücünün Çukur ordusuyla boy ölçüşemeyeceğinin tamamen farkında olan Valentina, son çareye başvurmaya karar verdi: Hanenin tüm büyücülerini bir araya getirerek “Ruh Tabutu” yasaklı büyüsünü kullanmak. Ruh Tabutu, tamamlandıktan sonra içindeki tüm canlıların ruhlarını yutabilen bir alan yaratabilme gücüne sahipti. Böylesine güçlü bir kara büyüden sonra Çukur’un devasa iblis ordusundan bile eser kalması imkansızdı.
Büyüyü hazırlayan büyücüleri güvende tutmak ve onlara zaman kazandırmak için Valentina ve Irlan, ellerindeki en cesur savaşçılar ile birlikte kendilerini çarpışmanın en ön saflarında Çukur ordusuna karşı siper ettiler. Savaş başlamıştı ve binlerce iblis, adeta azgın dalgalar gibi Elflere ve insanlara doğru akın ediyordu. Elfler ve Paxley Hanesi ittifakı, en sert kayalar gibi sağlam durmasına rağmen Çukur güçlerine karşı bir bir düşüyordu. Her bir yoldaşını kaybedişinde içi acıyla yanan Valentina, büyünün tamamlanması için büyücülerden işaret bekliyordu. Planları, işaret gelir gelmez tüm birliklerle birlikte savaş alanından çekilmekti. Böylece cephe hattını kaplayan büyülü alan, Çukur’un iblis ordusunu bir kalemde tarihe gömebilecekti.
Ancak Valentina, “Ruh Tabutu” yasaklı büyüsünün çemberinin birdenbire kendilerinin ve müttefiklerin de içerisinde bulunduğu ateş hattının üzerinde aktifleştiğini fark etti. Büyü bitmişti de işareti mi fark etmemişlerdi? Hayır, büyücüler büyüyü bitirmesine rağmen Valentina’ya işaret göndermemişti ve kara büyünün menzilinden çıkmaları için onları uyarmamıştı. Tüm bu olanlar karşısında kafası karışan Valentina olanlara anlam veremiyordu ve ne yapacağını bilmiyordu. Hemen ön cepheden ayrılıp büyücülerin yanına dönmeyi düşünürken, büyücülerin ve öz amcasının kendisine uzaktan alaycı bir bakış attığını gördü.
O an ihanete uğradığını anlayan Valentina, Ruh Tabutu henüz düşmeden önce herkesin hemen geri çekilmesini var gücüyle bağırarak emretti. Ama artık çok geçti, kaçmak ve kurtulmak için yeterince zaman yoktu. Ruh Tabutu’nun düşmesine saniyeler kala Irlan, ruhunu teslim etmeden önceki son gücüyle Valentina’yı alanın dışına itti ve ebedi uykuya gözlerini yumdu…
Lantis Savaşı böylece sona erdi ve Valentina’nın liderliğindeki yenilmez “Paxley Hanesi” savaş efsanesi devam etti. Ancak zafer için ne kadar bedel ödendiğini yalnızca Valentina biliyordu…
Valentina, eve döndüğünde ilk iş olarak kendisine ihanet eden herkesi idam ettirdi ve sevdiğinin cesedini Aberleen Kalesi’ne geri götürdü.
Sevgilisi Irlan’ı ve hainlik sonucu hayatını kaybeden tüm cesur birlikleri anmak için kutsal bir tapınak inşa ettirdi ve o günden itibaren hayatının geri kalanını Irlan’ın ruhunu geri getirmek için bir yol aramaya adadı. Ancak sonuçsuz geçen her gün, Valentina’yı giderek daha da çaresizliğe sürükledi. Artık canına tak eden Valentina, “Sevdiğimi kara büyü yüzünden kaybettiysem, yine kara büyü sayesinde geri alacağım!” düşüncesiyle en sonunda kara büyüye başvurdu ve Hilebazlık Tanrısı olarak bilinen İblis Tanrı – Kalon’un bilincinin izini uyandırdı.
Kalon, Alacakaranlık Küresi’nden kopmuş bir parça olan Anima’nın Kalbi’nin mucizevi güçlerini Valentina’ya anlattı ve onu kendisiyle bir kan anlaşması yapması için kandırdı. Kan anlaşmasına göre Valentina, ölümsüzlük ve gölgenin gücünü kazanacaktı. Ancak bunun karşılığında Paxley Hanesi’nin tüm ruhlarını Kalon’a feda edecekti. Böylece Kalon, tam gücüne ulaştığında Paxley soyundan gelen herhangi birinin bedeninde ve ruhunda dirilebilecekti.
Kalon’un geri dönmesini önlemek için Valentina, soyundan gelenlere Lanetli Kişi ortaya çıkarsa, o kişiden ne pahasına olursa olsun kurtulmaları gerektiğini belirten bir kehanet bıraktı.
O zamandan beri kendisi gölgeler arasında saklanıyor ve Anima’nın Kalbi’nin yeniden ortaya çıkacağı günü sessizce bekliyordu. Sonuçta sevdiğinin ruhunun geri getirebilmek için yapması gereken tek şey buydu. Anima’nın Kalbi’nin tekrar ortaya çıkmasını beklemek…