Yve

Hikaye

Galaksinin Avcısı

Aurora, Yve’yi keşfeden ilk kişiydi. Dawn Toprakları’nda ilk kez bu kadar gizemli, soğuk ve duygusuz bir varlık ortaya çıkmıştı.

Zaman yarığından devasa enerji dalgalanmaları geliyordu. Aurora, Zhask’ın geri döndüğünü düşündü ve sevgilisinin intikamını alma fırsatı bulacağına inandı. Ancak gördüğü kişi, daha da güçlü biri gibi görünüyordu.

Yve, Donmuş Okyanus’un üzerindeki gökyüzünden indi. Her şeyi ve herkesi önemsiz görüyordu ve sadece Zhask’ı bulmakla ilgileniyordu. İçgüdüleri, eski düşmanının bir zamanlar burada ortaya çıktığını söylüyordu.

Yve, Aurora’ya kayıtsızca baktı ve ardından dönüp gitti. Aurora bu gizemli ziyaretçiyi takip edip etmeme konusunda tereddüt ederken, Yve muazzam bir enerji patlaması yaratarak zaman yarığını geçici olarak kapattı ve ardından dönüp gitti.

Bu zaman yarığı, Antik Varlıkların Alacakaranlık Küresi’ni kullanarak tetiklediği büyük patlamadan bu yana binlerce yıldır var olmuştu. Kimse ona yaklaşamıyordu ve nereye açıldığını kimse bilmiyordu. Sadece Aurora, sevgilisi Tobias için düşmanı Zhask’tan intikam almayı beklerken onu yakından izliyordu.

Aurora, zaman yarığını kapatmanın ne kadar büyük bir enerji gerektirdiğini çok iyi biliyordu: Bu yüzden bir önseziye kapıldı. Belki de hem Zhask hem de Tobias geri dönüyordu.

Yve, galaksinin gizemli bir bölgesi olan Mithlora’dan geliyor. Halkı az sayıda ama muazzam bir güce sahip. Ancak aynı zamanda bir de ezeli düşmanları var: Swarm. Evrendeki en yetenekli avcılardan biri olan Yve’nin ırkı, Swarm’ı nerede ortaya çıkarlarsa bulup yok etmek zorunda. Swarm’ın sonsuz çoğalması, yıkım anlamına gelir ve yıkım da dengesizlik demektir.

Zhask ve Yve, tıpkı ırkları gibi doğal düşmanlar. Büyük güç, büyük sorumluluk getirir. Binlerce Swarm arasında en güçlü hükmedici olan Zhask, Swarm’ını galaksiye yaymak için sürekli istila etmek ve çoğalmak istiyor. Yve ise sadece Zhask’ı öldürerek gücünü kanıtlayabilir ve halkının takdirini kazanabilir.

Onlar, zamanın başlangıcından beri kader düşmanlarıdır.

Yve, hatırlayabildiği en eski zamanlardan beri görevinin farkındaydı. Gücüne güveniyordu ve bu güçle evrenin dengesine yönelik birçok tehdidi ortadan kaldırdı. Ancak Zhask ile karşılaştığında hayal kırıklığına uğradı. Büyük gücüne ve Zhask ile evrenin farklı yerlerinde birçok kez savaşmasına rağmen, başarıya çok yaklaşmış olsa da Zhask’ın Swarm’ını yok edememişti.

Sonrasında uzun bir kovalamaca hikayesi başladı. Sinsi Zhask, bir gezegenden diğerine atlıyordu. Bu gezegenlerdeki canlılar Zhask’a karşı koyamıyordu, bu yüzden hızla çoğalan Swarm, evlerini birer birer yok etti. Yve her seferinde bu harap olmuş gezegenlere vardığında, bir Mithloralı olarak doğuştan gelen sorumluluk duygusu ve kendinden şüphe duyma hisleri kalbinde karmaşa yaratıyordu.

Zhask’ı kovalamak, Yve’nin takıntısı haline geldi. Zhask’ı Dawn Toprakları’na kadar takip etti. Çok geç kaldığını ve buranın da sadece bir enkaz olacağını düşünüyordu. Ancak Dawn Toprakları’nın kahramanlarının güçlü ve cesur olduğunu, vatanlarını canları pahasına koruyacaklarına yemin ettiklerini görünce şaşırdı. Bu, Zhask’ın planlarını gerçekleştirmesini zorlaştırdı ve Yve’ye zaman kazandırdı.

Mithlora’nın avcıları, evrendeki her uyum bozucunun serbestçe dolaşmasına izin vermeyecek. Yve, sonunda Zhask ile burada bir düelloya girecek. Kader düşmanıyla son savaşını burada yapacağını biliyor.